ARABULUCULUK FAALİYETLERİ KAPSAMINDA AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN YERİNE GETİRİLMESİNE İLİŞKİN KAMUOYU DUYURUSU

Bilindiği üzere özel hukuk uyuşmazlıklarına yönelik alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden olan Arabuluculuk faaliyetlerinin usul ve esasları 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nunda düzenlenmiştir. 6325 Sayılı Kanun uyarınca arabuluculuk, “Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini”, Arabulucu ise “Arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişiyi” ifade etmektedir.

6325 sayılı Kanun’un “Tarafların aydınlatılması” başlıklı 11’inci maddesi “Arabulucu, arabuluculuk faaliyetinin başında, tarafları arabuluculuğun esasları, süreci ve sonuçları hakkında gerektiği gibi aydınlatmakla yükümlüdür.” hükmüne haizdir. Öte yandan, 6698 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinde ise kişisel verilerin korunması mevzuatı kapsamında aydınlatma yükümlülüğü düzenlenmiştir. Aydınlatma yükümlülüğü veri sorumluları için bir yükümlülük olmakla birlikte kişisel verileri işlenen gerçek kişiler için de bir haktır. Söz konusu yükümlülük kapsamında asgari olarak; veri sorumlusunun ve varsa temsilcisinin kimliği, veri işleme amacı, verilerin kimlere ve hangi amaçla aktarılabileceği, veri toplamanın yöntemi ve hukuki sebebi ile 6698 sayılı Kanun’un 11’inci maddesinde sayılan diğer hakları konusunda ilgili kişilerin bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır.

Önemle belirtmek gerekir ki; aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmesi, ilgili kişinin talebine bağlı bir yükümlülük olmayıp gerek açık rıza gerekse de Kanunda sayılan diğer kişisel veri işleme şartlarından bağımsız olarak her durumda yerine getirilmesi gereken bir yükümlülük olarak karşımıza çıkmaktadır. Aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirildiğinin ispatı da veri sorumlusuna aittir. Bu kapsamda hukuka uygun bir kişisel veri işleme faaliyetinden söz edebilmek için en geç kişisel verilerin elde edilmesi sırasında; kişisel verilerin ilgili kişiden elde edilmemesi halinde ise kişisel verilerin elde edilmesinden itibaren makul bir süre içerisinde, kişisel verilerin ilgili kişi ile iletişim amacıyla kullanılacak olması durumunda, ilk iletişim kurulması esnasında, kişisel verilerin aktarılacak olması halinde, en geç kişisel verilerin ilk kez aktarımının yapılacağı esnada veri sorumlusu veya yetkilendirdiği kişilerce 6698 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinde sayılan hususlarda ilgili kişilere bilgi verilmesi gerekmektedir.

Arabulucular da 6698 sayılı Kanun’un uygulanması bakımından veri sorumlusu sıfatına haiz olup veri sorumlusunun yükümlülüklerine tabidirler. Bununla birlikte, 6325 sayılı Kanun’un yukarıda bahsi geçen hükümlerinden anlaşılacağı üzere arabulucunun hizmet sunduğu tarafları aydınlatmakla yükümlü olduğu hususlar ile 6698 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesindeki aydınlatma yükümlülüğünün içermesi gereken hususlar farklılık teşkil etmektedir.

Yukarıda bahsi geçen hususlar doğrultusunda; ezcümle 6325 sayılı Kanun’un 11’inci maddesi uyarınca arabuluculuk faaliyetinin başında arabulucu tarafından arabuluculuğun esasları, süreci ve sonuçları hakkında taraflara bilgi verilmesi 6698 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinde düzenlenen aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirildiği anlamına gelmemekte olup, arabuluculuk faaliyetleri kapsamında işlenen kişisel verilere ilişkin arabulucu tarafından 6698 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinde sayılan hususlarda ilgili kişilere ayrıca bilgi verilmesi suretiyle aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmesi elzemdir.

Categories Makale